-
1 boşanmak
vi1) jur sich scheiden lassenbirisinden \boşanmak sich von jdm scheiden lassen2) ( bol bol akmak) strömengözyaşları \boşanmak in Tränen ausbrechen3) sinirleri \boşanmak die Nerven verlieren
См. также в других словарях:
sel gibi akmak — 1) sıvılar için bol ve gür akmak Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi. Âşık Veysel 2) zaman çabuk ve hızla geçmek 3) insanlar kalabalık bir yığın hâlinde gitmek, yürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
su gibi akmak — 1) zaman hızla geçmek 2) para, yiyecek vb. bol bol gelmek Şoförlükten bir senede artırdığım para ile bu bağı almıştım. O vakit su gibi para akıyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
oluk gibi akmak — çok bol ve arası kesilmeden gelmek Para oluk gibi akıyordu Nahit e. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşanmak — den 1) Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı? M. Ş. Esendal 2) Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak 3) nsz Birdenbire ve bol bol akmak Bir zamandır kendimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük
paça — is., Far. pāçe 1) Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm 2) Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı 3) Bu ayaktan yapılan çorba Birleşik Sözler paça günü paça kasnak paçası düşük bol paça çalapaça … Çağatay Osmanlı Sözlük
şarıl şarıl — zf. Su veya yağmur, bol ve sesli bir biçimde (akmak, yağmak) Yağmur şarıl şarıl akıyor damlardan. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük